Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

pervane gibi

  • 1 pervane

    pervane [ɑː] Nachtschmetterling m; Motte f; Propeller m; Schiffsschraube f;
    pervane gibi immer dasselbe, fam noch und noch;
    -in etrafında pervane gibi dönmek um jemanden herumscharwenzeln;
    -e pervane olmak fam immer um jemanden herum sein

    Türkçe-Almanca sözlük > pervane

  • 2 pervane

    пропе́ллер (м)
    * * *
    1) ночна́я ба́бочка, мотылёк
    2) пропе́ллер; винт (парохода, самолёта); кры́лья ветряно́й ме́льницы

    pervane kanadı — ло́пасть (винта, пропеллера)

    pervane gibi — постоя́нно верте́ться как юла́ (вокруг кого-л.)

    pervane kesilmek — стара́ться изо все́х сил, что́бы угоди́ть (кому-л.)

    pervane olmak — проявля́ть постоя́нную привя́занность (к кому-л.)

    Türkçe-rusça sözlük > pervane

  • 3 pervane

    pervane [perva:nɛ] s
    1) zool Nachtfalter m
    birinin etrafında \pervane olmak [o gibi dönmek] jdn umschwärmen
    2) aero, naut Propeller m; (uçak \pervanesi) Luftschraube f; (vapur \pervanesi) Schiffsschraube f

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > pervane

  • 4 pervane

    "1. propeller (of an airplane); fan blower, fanner (of a fan). 2. screw (of a ship). 3. moth (that is attracted to a light at night). - gibi always on hand and ready to be of help. - olmak /a/ to be (someone´s) shadow, follow (someone) everywhere."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > pervane

См. также в других словарях:

  • pervane gibi — 1) sürekli dönen 2) bir kimsenin yanından hiç ayrılmayan (kimse) Hanımefendinin etrafında pervane gibi dönüyor, isteyeceği şeyleri evvelden keşfetmek için gözünün içine bakıyordu. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pervane — is., Far. pervāne 1) Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor. B. Necatigil 2) Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TİYATRO — yun. Dram, komedi ve sair piyeslerin temsil edildiği yer. * Sahneye konulan oyun ve bu gibi temsilleri oynama san atı.(İşte dans ve tiyatro gibi o zamanın lehviyatları ve kebairleri ve bid aları birer câzibedarlık ile pervane gibi nefisperestleri …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • eyyam reisi — is. Eyyam ağası Eskiden eyyam reisi denirdi, yani zamana göre hareket eden adam demekti. Yani her esintiye anında uyan, pervane gibi fırıldak tipler anlatılırdı. A. Boysan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere göğe koymamak — nasıl ağırlayacağını, nasıl memnun edeceğini bilmemek, çok önem vermek Bunun için Necla ile Ayşe onu yere göğe koymuyor enişte diye pervane gibi etrafında dönüyorlar. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pervâneveş — (F.) [ شو ﻪﻥاوﺮﭘ ] pervane gibi …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kanat — is., dı 1) Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir. M. Ş. Esendal 2) Balıklarda yüzgeç 3) Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mum — is., Far. mūm 1) Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı Kandil geceleri bu velilerin yerleri mumlarla donanırdı. Y. K. Beyatlı 2) Bal… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»